Normal bir gün içinde gözlerimiz ışığa bolca temas içindedir. Nesnelere çarpan ışığın gözümüze yansıma yapması ile renkler oluşur. Bu renklerin elektronik ortamda var olması içinse bazı koşullar gereklidir. Örneğin renkler yapı olarak piksele uygun olmalıdır. Elektronik yani dijital ortamda renklerin oluşması RGB renk kodları ile mümkündür. Renkler bu sayede dijital ortama taşınır. Dijital ortamlara örnek verecek olursak fotoğraf makinesi, bilgisayar, televizyon, evde veya ofiste kullandığımız yazıcıları sıralamak mümkündür. Renkler bu alanlarda aktif olarak kullanılır.
İlginizi çekebilir: CMYK Renk Kodları
RGB renk kodları 3 ana renkten oluşur. 3 ana rengin karışması, üst üste gelmesi ile istenilen rengi elde etmek mümkündür. Neden RGB dendiğine gelecek olursak ismini 3 ana rengin ( kırmızı, yeşil, mavi ) ingilizce karşılıklarının baş harflerinden almaktadır.
- R: Red – Kırmızı
- G: Green – Yeşil
- B: Blue – Mavi
3 ana renk olmasının sebebi bu renkler ile diğer renklerin elde edilebilmesidir. Kısacası tüm renklerin temeli bu 3 ana renkten gelmektedir. Kodun ortaya çıkabilmesi için ise renk tonuna göre belirli harf ve rakamlar bir araya gelir, bu da kodu oluşturur. Elde edilen renk ve kod RGB renk kodunu oluşturur. Bu kodlarla belirtilen renkler evrensel nitelik taşır. Yani dünyanın her yerinde aynı şekilde algılanır.
RGB renk kodları sayesinde istediğimiz renge kolayca ulaşabiliriz. Dijital ortamda kolayca renk tonuna ulaşmamızı ve çalışmalarımıza bu tonu yine kolayca uygulamamızı sağlar. Renkler çeşitli web sitelerinde, uygulamalarda ve diğer elektronik ortamlarda kullanılır. Buralarda kullanılan renklerin elektronik ortama aktarılması için kodlar kullanılır.
Renge göründüğü tonu veren faktör bu 3 ana rengin birbiri üzerindeki tesadüfiliği ve bu üç ana rengin hangi oranda kullanıldığına bağlıdır. Bu 3 ana rengi kullandığınız orana göre elde edeceğiniz renk tonu farklılık gösterir. Renk tonunun farklılık göstermesi kodun da farklılık göstermesine neden olur. Çünkü farklılık gösteren en küçük değer farklı bir renk oluşturur ve bu da farklı bir RGB renk koduna karşılık gelir. Kırmızı, yeşil ve maviyi kullandığımız orana göre farklı renkler ve farklı renk kodları elde ederiz. Eğer 3 ana renk ( kırmızı, yeşil, mavi ) %100 seviyesinde üst üste kullanılırsa oluşacak renk beyazdır.
Elektronik ortamdaki renklendirme için mutlaka bir renk koduna ihtiyacımız vardır. Bu renk kodları sayesinde yaptığınız işi daha çekici bir hale getirebilmeniz mümkündür. Bunun için de ihtiyacımız olan şey istediğimiz rengin RGB renk kodunu bulmaktır. Bu kodlar sayesinde yaptığınız herhangi bir tasarımı işi daha ilgi çeker ve güzel hale getirip estetiklik katabilirsiniz. Kullandığınız renk kodu sayesinde ise her kullanışta aynı rengi daha rahat bulabilirsiniz. Renk kodları elektronik ortamda bu açıdan büyük kolaylık sağlamaktadırlar.
Kaç Tane Renk Elde Edebiliriz ?
Kırmızı, yeşil, maviyi temel alarak kaç farklı renk çıkabileceği merak edilen bir konudur. Bu renklerin kullanım yüzdelerine göre oluşan renk değerleri yani renk farklılaşır. Rengin derinliğini oluşturan bu değerler düzeninde derinlik olarak en yaygın bit değeri 24 bittir. Üç temel renk teker teker 8’er bit olup toplamları 24 biti desteklemektedir. Bu üç temel rengin de her birinin desteklediği renk değeri ise 256’dır. Üç temel renkten elde edebileceğimiz toplam renk ise 256’nın küpü kadardır yani 16.777.216 tane renk elde edebiliriz. Bu renklerin de her birinin kendine özgü RGB renk kodu vardır ve üç temel rengin kullanılma oranı yüzdelik olarak farklıdır. Bu kadar çok renk meydana gelmesinin sebebi de bu oranların farklılığıdır.